Amalgam dolgular, gümüş olarak da bilinen ve civanın başka bir katı vaziyette olan gümüş, çinko, kalay bakır gibi materyal kullanılarak bir araya getirildiği diş dolgu malzemesi olarak bilinir. Metal tozların birbirine karıştırılması sonucu elde edilen bu özel alaşımdır. Ağız ve diş tedavisinde kullanılan dolgu malzemesi olarak olmazsa olmaz bir göreve sahiptir. Demirden başka her madde cıva ile bir araya getirildiğinde diş dolgusu olarak boşlukları doldurmak için kullanılabilir.

Bu oluşum ortaya çıkarken yaklaşık %40 ve %50 sinde kullanılan cıva, metal olan malzemelerin birbirine bağlanması ve çok dayanıklı bir dolgu malzemesi ortaya çıkması konusunda etken madde olarak görev alır. Yaklaşık 1833 yılında içerik olarak bugünkü haline çok yakın bir şekilde kullanılır. Amalgam dolgu arka bölgede yer alan dişlerde çiğneme basıncına güçlü bir şekilde karşı koyabilir. Düşük maliyet ve uzun ömürlü olması gibi pozitif yönleriyle dikkat çekmiştir. 150 yıldan fazladır geliştirilmeye devam edilerek aktif şekilde kullanılmaya devam eder. Birçok dişin korunmasını ve diş kaybının önlenmesini sağlayarak ağızda tutunmasını sağlamıştır.

Amalgam Dolgu Zararları Nelerdir?

Amalgam dolgular, diş çürüklerini tedavi etmek veya dişlerin hasar görmüş bölgelerini onarmak için kullanılan geleneksel bir dolgu türüdür. Ancak amalgam dolguların bazı potansiyel zararları ve endişeleri bulunmaktadır. İşte amalgam dolgu zararları hakkında bilinmesi gerekenler:

  • Amalgam dolgular içerisinde yer alan cıva maddesi herhangi bir zehir içermez. Ayrıca metal malzemelerle birleştirildiğinde kimyasal yapısı tamamen değişeceğinden tamamen insan sağlığına zarar vermeyen bir hal alır. Yapılan detaylı araştırmalar sonucu civanın insan sağlığı üzerinde herhangi bir zararı olmadığı sonucuna varılmıştır. Amalgamlar çıkarıldığında, civanın sebep olduğu düşünülen birkaç rahatsız durumda iyileşme görüldüğü iddia edilse bile bilimsel olarak bu durum kanıtlanamamıştır.
  • Amalgam dolgular gümüş veya gri renkte oldukları için, ön dişlerde kullanılmazlar. Bu nedenle, görünür bölgelerde diş rengi dolgular veya porselen kaplamalar gibi estetik alternatifler tercih edilebilir.
  • Amalgam dolgular, dişlerin hasar görmüş bölgelerini doldururken dişin yapısını zayıflatabilir. Bu nedenle, dişin kırılma veya çatlaması riski olabilir. Özellikle büyük amalgam dolguların yerleştirilmesi durumunda bu risk daha da artabilir.
  • Amalgam dolgular, sıcak veya soğuk yiyecek ve içeceklerle temas ettiğinde hassasiyete neden olabilir. Bu hassasiyet genellikle geçici olur ve zamanla azalır.
  • Amalgam dolguların uzun vadeli dayanıklılığı yüksektir, ancak zamanla aşınabilirler veya çatlaklar oluşabilir. Bu nedenle, belirli bir süre sonra dolguların değiştirilmesi gerekebilir.

Amalgam dolguların avantajları da bulunur. Özellikle arka dişlerde kullanıldıklarında dayanıklıdırlar ve çiğneme kuvvetlerine karşı dirençlidirler. Ayrıca ekonomik bir seçenek olabilirler. Amalgam dolgular hakkında endişeleriniz veya özel ihtiyaçlarınız varsa, diş hekiminizle bu konuyu tartışmalısınız. Diş hekiminiz, ihtiyaçlarınıza ve tercihlerinize uygun en iyi dolgu türünü seçmenize yardımcı olacaktır.

Amalgam Dolgu Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Her işlem gibi ağız ve diş sağlığı söz konusu olduğunda yapılan en ufak müdahale sonrası bile diş hekiminin önerilerine harfiyen uymak normal yaşama dönmek açısından en hızlandırıcı yöntemdir. Amalgam dolgu yaptırdıktan sonra da uzman doktorunuzun tavsiyelerine uyarak iyileşme sürecini hızlandırabilirsiniz. Amalgam dolgu sonrası dikkat edilmesi gereken noktalar şu şekilde sıralanabilir:

  • Dolgu yapılan bölgenin en az 1 saat boyunca kullanılmaması gerekir,
  • İşlem sonrası ilk 24 saat boyunca sert gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır,
  • İşlem sonrası kısa bir süreliğine sıcak ve soğuk gıdalara karşı hassasiyet olması normaldir. Zaman içerisinde bu hassasiyet yok olacaktır,

Dolgu yapılacak olan bölgenin kullanım aşamasının ardından fonksiyonel ya da anatomik olarak kullanımı diş hekimi tarafından değerlendirilecek. Herhangi bir restorasyona gerek olup olmadığına karar verilecektir.

Amalgam Dolguda Cıva Kullanılması Güvenli Midir?

Cıva, çevrede doğal olarak bulunan bir metal olduğundan herkes bir şekilde hava, içme suyu, toprak veya yiyecek yoluyla cıvaya maruz kalır. Bu nedenle, cıva ile amalgam yoluyla temasta bulunmak, günlük diğer maruziyetlerden çok da farklı değildir.

Çoğu maddede olduğu gibi, vücuttaki cıvadan kaynaklanan zarar, bünyeye giren miktarla ilgilidir. Çok düşük cıva seviyesi herhangi bir yan etkiye neden olmaz. Ancak daha yüksek seviyelerde, cıvanın birkaç olumsuz belirtiye neden olduğu bilinmektedir. Amalgam dolgu aşındıkça, buhar şeklinde oldukça düşük miktarda cıva yayılabilir ve vücut tarafından emilebilir.

Amalgamın ağız içine yerleştirilmesinin güvenli olup olmadığını sorgulamak mantıklıdır. Fakat, araştırmalarda amalgam dolguların endişelendirecek bir yanı olmadığı sonucuna varılmıştır. Çünkü emilen düşük cıva seviyesi herhangi bir toksik etki yaratmak için yeterli değildir. Aslında çalışmalar, amalgam dolgulardan maruz kalınan cıva miktarının, çoğu insanın günlük ortamda veya yediği yiyeceklerde maruz kaldığı miktardan daha az olduğunu göstermiştir.